‘ Yiyecek/İçecek sektöründe Türkiye’nin ilk servis kalitesi denetim ve derecelendirme kuruluşu olmanın hazzını yaşıyoruz! Misafir memnuniyeti ve servis kalitesi güvencemiz altında!’
Günümüzde hemen herkesten aynı sözleri işitir oldum. Bir restoranda servis deneyimi yaşayan tüm dostlarımdan memnuniyet seviyelerinin çok düşük olduğu yönünde yorumlar duyuyorum. Maalesef kalitesiz ve özensiz servis; servis personelleri ve işletmelerin zihinlerine mantalite olarak kazınmış, misafirler de önceki deneyimleri doğrultusunda beklentilerini düşürerek ‘karın tokluğuna’ restoranlara gidiyorlar.
Türkiye’de yiyecek/içecek sektöründe kalite standartları yerlerde olmasa da doruklarda da dolaşmıyor. Özellikle ‘cafe ve lounge’ ların oldukça popülerleştiği bu günlerde her köşe başında, hatta ara kat dairelerde açılan mekanlar yiyecek/içecek sektörünün değerlerinden ve yeme-içme kültüründen çok, endüstrinin kar odaklı yapısıyla ilgilenir durumda. Bunun doğrudan bir etkisi de piyasada rekabet halinde olan markaların kendi yarattıkları ve içinde bulundukları sıradanlaşma girdabının içinde kaybolmaları, diğer bir deyişle ayırıcı özelliklerini yitirerek markaların kendi rekabet güçlerini kendileri yitirmeleri oluyor. Nitekim günümüzde açılan restoranların %61′ i ilk yılını zor görüp kepenk indiriyor.
Misafir, misafir, misafir!
Napolyon’un ‘para, para, para’ , Amerikalıların ‘location, location, location’ dedikleri olmazsa olmaz, başarının ve çoğu zaman sürdürülebilirliğin anahtarı biz turizmciler için ‘misafir, misafir, misafir’ üçlemesinden ibaret. Misafir memnuniyeti, yiyecek/içecek işletmelerinin bugününü belirlemekle kalmıyor; kaderini değiştirerek vezir ya da rezil edebiliyor. Eğer bu sektörde hizmet veren bir işletmenin sahibiyseniz ve işletmenizin misafir memnuniyeti çok da iyi sayılamayacak seviyelerdeyse, yukarıda bahsi geçen restoran mezarlığında yerinizi almanız an meselesi olabilir. Misafir memnuniyetsizliğinin %87,3 oranında personel ve servis hatalarından kaynaklandığını göz önüne alırsak ‘neden SECONDAudits’ sorusunun cevabını da sanırım kavramış oluruz.
Yeme-içmenin bu kadar gelişkin ve popüler olduğu bir ülkede, sektörde çalışan tutkulu, bilgili, yetkin ve işin gerekliliklerini kavramış personel oranının bu derece düşük olması bir tezat gibi görünse de bu alanda daha önce global standartları tatmamış bir sektör olmamız dolayısıyla o kadar da şaşırtıcı değil. Uluslararası lüks otellerin ve bazı fine-dining restoranların nispeten daha iyi noktalarda olduklarını söyleyebilsem de özellikle servis alanında uluslararası standartların fersahlarca berisinde olduğumuz gerçeğini gizleyemem.
Tam da bu yüzden uluslararası standartları coğrafi ve demografik etkilere dikkat ederek, kendi marka değerlerimiz ve tutkularımızla harmanlamak suretiyle SECONDAudits ortaya çıktı.
Hizmet vermek için sabırsızlanıyoruz çünkü ;
Her restoran bizim evimizdir!
Sonsuz Teşekkür
SECONDAudits’in kuruluş aşamasında desteklerini benden hiç esirgemeyen tüm dostlarıma; olumlu-olumsuz eleştiri ve önerileriyle işimizi geliştirmemize katkı sağlayan tüm sektör profesyonellerine; fikrin iş modelini belirleme ve uygulamada beni aydınlatan CineshortApp kurucusu, can dostum Hasan Celil Tombul‘a; markamızın tasarım işlerini gönüllü olarak üstlenen sevgili kardeşim Uğur Çilbaş‘ a ve teveccühlerini bizden esirgemeyen siz değerli partner ve okuyucularımıza sonsuz teşekkür etmeyi ekibim ve kendim adına borç bilirim.
Sizlerle çalışmak için sabırsızlanıyoruz!
Mustafa Oğuz
SECONDAudits Kurucusu
Yeni Nesil Restoran Danışmanlığı 